About Me

Özlem DENGİZ UĞUR

On sekizime kadar kesintisiz yaşadığım şehirdi Samsun. 88’den beri de en sık seyahat ettiğim... Tam adıyla memleket...

Samsun Anadolu Lisesi diye yazılır, kolej diye okunurdu; memlekette bir efsaneydi okulum. Çocukken arkeolog olmak istiyordum. Israrla koşullar zor dedi birileri... Bu arzum lisede mimarlığa evrildi. Çok severek okudum; yirmi iki yıl çok severek icra ettim. Bir yandan da sadece arkeoloji değil, her türden müze hep tutkum oldu. Kırk beşime geldiğimde tekrar öğrenci oldum. Meğer o yaşlarda öğrencilik çok da keyifliymiş. Müze eğitimi yüksek lisansım sayesinde her yaştan çocuklarla, her branştan öğretmenlerle, yetişkinlerle çokça çalıştım. Profesyonel dozu azalsa da mimarlık yaşamımda hep var tabii. Şimdilerde özel bir müzede yöneticiyim. Tüm müzelerin de gönüllüsü...

İlk öğrendiğim günden itibaren okumayı hep sevdim. Öyle ki sürekliliği biraz kesintiye uğrasa huzursuz olurum. Yazmakla da aram iyi sayılır. Ya uçarsa diye sözleri kâğıda bağlamak, unutursam diye not düşmek, yazarak çalışmak, anlatmak benim işim. Ören yeri, müze, köy, kasaba, dere tepe türlü rotaları sevince onlara dair yazdıklarım da bazen yer buluyor gezi kitaplarında, orada burada... Bir de yayına hazırladıklarım var, bazen de makaleler... Ama hiç benzer mi öykülere, romanlara?  Belki de bu yüzden yazar olmak aklımın ucundan bile geçmezdi. Şimdi geçiyor mu? Yok yok bunlar sadece yazma deneyleri... Bir kız, bir erkek iki evlada hatıra kalsın, babalarıyla birlikte keyifli bir uğraş olsun diye.

Özlem DENGİZ UĞUR

 


 

Sıcak ve samimi aile, insan ilişkileri hep ön planda onun için. Bir kadın  ve bir mimar olarak detaycılığı bazen takıntı boyutunda ama gerektiğinde kendini kurtarmayı becerebiliyor. Eşyalarla ilişkileri öylesine canlı içten ki, yeri geldiğinde bir kum tanesine bile ruh verebilir. Bir gün bir salıncakla, bir aynayla konuşurken görürseniz şaşırmayın. Devetabanıyla bile hasbıhal edebilir. İki söyler bir güler konuşurken, gülüşlerini yazılarında da hissederseniz. Büyük aile ortamlarında mutlu olduğunu görürsünüz yazılarında. Sanırım çocuklarla müze ortamlarında da öyle hissettiği için kalemi de enerji dolu.

Ahmet Bozkurt

Yazarın Yazıları

ATEŞ DİKENİ
ATEŞ DİKENİ

Duvarları sarmaşıklarla kaplı, huzurlu o küçük bahçesi olmasa, bugüne kadar ofisimizi çoktan taşırdık. Bahçe güzel olmasına güz...

AYNA
AYNA

Şimdilere gelse muhtemelen konak diye anılırdı, çocuk yaşlarımda bendeki adı anneannemlerin kocaman evi...Çok seviyorum bu evi. Pek çok yerinde oyun köşel...

Şekerleme
Şekerleme

Derme çatma bir evin yeşillikler arasında neredeyse kaybolup giden muhteşem verandasındaydı sedir. Eve sırtını verip uzanınca sol tarafta kalan denizi görmek içi...

Cin Ali Yazarları

""